Burun Estetik Ameliyatı Sonrası Beslenme Nasıl Olmalıdır?
Burun estetik ameliyat sonrası, ilk 24 -48 saat bo...
Burun estetik ameliyatları, 1990 lı Yıllardan bu yana sıkça uyguladığım bu cerrahi girişimdir Burun estetik tecrübemi 1989 yılında Paris’te ve Avrupa’nın değişik ülkelerinde 15 ay boyunca bulunarak ileri burun estetiği kliniklerinde aldığım eğitimlerle ile pekişti. Gene 1990 yılında İstanbul'la dönüp burun estetik ameliyatlarını yapmaya başladım. O yıllarda ilk olarak bu cerrahiyi uygulayan bir kaç kulak burun uzmanından biriydim. Bu avantaj yıllar boyunca bu konuda ciddi tecrübe ve farklılıklar kazandırdı. Gene ülkemizde yıllar önce abartılı burun estetikleri oldukça fazla yapılmaktaydı. Bu işlemlerden pek çok kişi olumsuz olarak etkilenmekteydi. Burun estetiği olmuş fakat çalışmayan, nefes almayan burunları sıklıkla görüyorduk. Bu çalışmayan minik burun modasının hep karşısında oldum. Burunun vücudun işlevsel bir organ olduğu unutulmakta ve hastalar ciddi sıkıntılarla karşı karşıya kalmaktaydılar. Yıllar boyunca bu başarısız burun anlayışının karşısında oldum. Bana göre burun hem güzel hem de fonksiyonel olmasıydı. Kişinin yüz hatlarına gitmesiydi. Bu karşıt düşüncelerim yıllar içinde diğer hekimlerce de benimsendi. Bu ameliyatlarda düşünce tarzım, haklılığımı bir kez daha ortaya koydu. Abartılı, doku ve yapıya saygı göstermeden yapılan estetik burun ameliyatları bu günlerde temel prensiplerin dışında kaldı. Aynı zamanda son yılarda Amerikalıları 40-50 yıllık estetik sonuçları, hatalarını cesaretle bizlere paylaşmaları, estetik anlayışında aynı zamanda fonksiyonellik olmazsa olmaz düşüncesinin kabulüne yardımcı bir unsur oldu. Böylelikle günümüzde modern estetik anlayışının sınırları çizilmiş oldu. Modern estetik anlayışlarına uygun geçmişten bu güne kadar ameliyatları bu mantaliteler çerçevesinde yapıyorum.
Öncelikle burun estetiğinde sağlığınızı sıkıntıya sokacak fonksiyonlarınızı bozacak bir ameliyat yapmamak benim düşünce tarzımdır. Zaten estetiğin iki amacı vardır, görsellik ve fonksiyonellik. Görsellik yaratılırken amaç fazlaca dokular çıkartıp desteksiz ilerde çökmeye namzet burunlar yaratmamak gerekir. Burun içinde destek amaçlı kullanılan vücuda yabancı materyaller zamanla komplikasyonlara enfeksiyonlara neden olmakta, yine kamuflaj maksatlı doldurma yöntemiyle hataları gizlemeler bu maddelerin emilmesi ile hataları daha belirgin hale getirmektedir. Bu yollara ve yöntemlere başvururken dikkatli olunması gerekir. Yıllardır oluşan tecrübe ki 26 yıldır edindiklerim birikimler ve tecrübeler ışığında estetiğin sınırlarını hastaların yararına çizebilmemde avantaj sağlıyor. Zira size yapılan burunu ömür boyu sağlıklı kullanmanız gerekir. Estetik girişimleri yaparken bir yandan da teknik açıdan her geçen gün gelişmeler olabilmektedir. Tabii ki gelişen teknojileri kullanmak işin birinci temeli. Bu cerrahi işlemde kullanılan malzemelerin kalitesi ve çeşitliliği her geçen gün artmaktadır. Dolayısıyla kullanılan malzeme kalitesi, hem hastanın konforu açısından hem de ameliyatın başarısı açısından son derece önemlidir.
Ameliyat sonrası kullanılan burun içi tamponlar silikon yapraklar olmalıdır. Bu silikonlar size ameliyat sonrasında nefes aldırır. Çıkartma işleminde diğer tamponlar gibi ağrı oluşturmaz ve bu dönemi rahat geçirmenizi sağlar. Yine diğer gelişmelerden diğer bir tanesinde burun sırtınıza kullandığımız alçının yerini alan artık termal materyallerdir. Bu materyaller ısıyla şekillenmekte. Bu termal malzemenin 1. Kalitesini kullanmak önemli adi materyaller vücut Sıcaklığı ile esner ve size yapılan iş mükemmel olsa bile kalıpsa işlevliğini yitirir.
Gene kullanılan cerrahi iplikler, hastane kalitesinin yüksek oluşu hem ameliyatın başarısını artırır hem de hasta konforunu sağlar. Bir başka göz ardı edilen sorunda burun içinde konka adı verilen burun eti yapılarının durumudur. Ameliyatla daralan küçülen burun içinde, bulunan bu normal yapılar burunda sorunu gündeme getirebilmektedir. ve hastalarda tıkanma problemleri gibi sorunlara neden olabilmektedir. Estetikle beraber orantılı olarak burun içi yapılarının da hava geçişine engel olmayacak bir şekilde düşünülmesi ve organize edilmesi gerekir. Bu yapılar ileride burun fonksiyonlarında sorun oluşturabileceği ön görülüyorsa veya konka adı verilen bu burun etleri iri ise, hava geçişinin sağlanması gerekecektir. Bu etlerin küçültülmesinde en son teknoloji kabul edilen RF (radyo-frekans) teknolojisini kullanılmalıdır. Dünyada lazer teknolojisini geride bırakan bu son teknoloji tercih edilmelidir. Böylesi sorunları olan hastalarımızda RF kullanıyoruz.
Kısaca özetlersem kaliteli malzeme, son teknolojileri kullanmak, iyi ve kaliteli hastane seçimi çerçevelerinde, Ameliyatlarımı uzun yıllar boyunca aldığım eğitimler ve edindiğim tecrübelerimle harmanlayarak doğal görsel ve fonksiyonel burunlar benim estetik anlayışımdır.
Not: Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.