Uçak Seyahatlerinde Oluşan Kulak Rahatsızlıkları
Uçak yolculuklarında genellikle uçağın inişi sıras...
Östaki Borusu (Eustachian Tube) adı verilen kanal, kulak zarının arkasında bulunan ve normal şartlarda hava ile dolu olan orta kulak boşluğu ile burunun en arka kısmındaki nazofarinks (geniz) bölgesi ile bağlantısını sağlar.
Ortalama uzunluğu 3,5 cm dir. Anatomik olarak açılı yapıdadır. Çocukluk döneminde daha kısa ve açısı daha düzdür. Bu nedenle çocuklar orta kulak enfeksiyonlarına daha yatkın olmaktadır. östaki borusunun orta kulak tarafındaki 1/3 kısmı kemik, geniz tarafındaki 2/3 kısmı kıkırdak yapıdadır. Doğal pozisyonunda içinden hava ya da sıvı geçişi olmayacak şekilde daralmış olarak duran kanal, çevresindeki kasların yutkunma hareketi sırasında kasılması ile açılarak orta kulak ve geniz arasında hava geçişini sağlar.
Normalde dış hava ortamında belirli bir atmosfer basıncı vardır. Östaki kanalından geçen hava ile dış kulak yolundan geçen hava basıncı kulak zarının orta kulaktan ve dış ortamdan eşit olmasını sağlayarak zarı gergin tutar. Bu durumu bir davulun derisine benzetebiliriz. Davul derisi yeterince gergin olursa seste o derece iyi olacaktır. Östaki kanalında tek taraflı bir tıkanıklık oluştuğunda hava orta kulağa yeterince gelmeyecektir. Bu havalanma bozukluğuna bağlı önce orta kulakta hava olmayacaktır. Buda bu bölgede hava basıncının olmayışı anlamına gelir. Dış kulak yolundan gelen hava ve basıncı bu sefer kulak zarının gerginliğinin bozulmasına ve içeriye doğru (Orta kulak yapılarına doğru) çökmesine neden olacaktır. Bu östaki borusunun en önemli fonksiyonudur. Kanalın diğer bir görevi de, orta kulakta biriken salgıların boşalmasını sağlamak ve orta kulağı geniz tarafından gelebilecek enfeksiyonlara karşı koruma görevidir. Östaki tüpünün diğer fonksiyon bozukluğu olan ve nedenleri, sebep olduğu şikâyetler ve tedavi seçenekleri tamamen farklı bir problem olan kanalın normalden fazla açık olması (Patuolus Östaki) durumu östaki kanalının farklı durumudur ve darlıklarla oluşan fonksiyon bozukluklarının dışındadır.
Östaki kanalının yeterli fonksiyon görmemesi sonucunda orta kulak basıncının dış ortam basıncı ile eşitlenememesi durumunda orta kulakta oluşan negatif basınç erken dönemde kulakta dolgunluk hissi, kulak çınlaması, kulak tıkanıklığı, boğuk duyma, işitmede azalma hissi gibi şikâyetlere neden olur. Literatür taramaları etiyolojisinde çok faktörün rol oynamasından bahsetmesine rağmen nihayi sonuç mukoza ve / veya fonksiyonel kıkırdaklı borunun alt kısmının tıkanmasıdır. Bu tıkanıklık orta kulak ve mastoid kemiğin yetersiz havalanması ile sonuçlanır. Böylelikle tekrarlayan disfonksiyon durumu ve basıncın uzun süre eşitlenememesi sonucunda orta kulakta sıvı toplanması, kulak zarının orta kulağa doğru çekilmesi, kulak zarının orta kulak yapılarına yapışması, kulak zarında içeri doğru cepleşme ve takiben ciddi kronik orta kulak iltihaplarının oluşması ile sonuçlanabilir Erişkinlerde Östaki borusu disfonksiyonu sıklığı yaklaşık % 1’dir.
Orta kulakta sıvı toplanması ile beraber kulak zarında çeşitli seviyelerde çekilme ve yapışmalar daha çok ciddi ve kronik kanal tıkanıklığı olan hastalarda oluşurken daha hafif düzeydeki fonksiyon bozukluğu olan hastalarda normal zamanlarda belirgin problem izlenmezken şikâyetler östaki kanalı mukozasında ödem ve şişmeye neden olan enfeksiyonlarda, üst solunum yolu enfeksiyonlarında, alerjik reaksiyonlarda ya da dış ortam basıncında kısa sürede önemli değişiklik olan gibi kronik enfeksiyonlarda, sinüzitlerde, burn enfeksiyonlarında, gripte, laringofaringeal reflü de, yarık damakta, primer mukozal hastalıklarında, uçak yolculukları sonrasında veya olumsuz kabin içi basınç değişimlerinde, dalgıçlarda veya dalma sırasında, geniz bölgesindeki tümör ve kitlelere bağlı olarak oluşabildiği gibi herhangi bir neden olmadan anatomik yapısal özelliklere bağlı olarak ta oluşabilmektedir.
Öncelikle hastanın muayenesinde östaki kanalı disfonksiyonu yapacak direk, indirek unsurlar muayene ile tespit edilmeli ve östaki kanal ağızları endoskopik görüntülemeleri yapılmalıdır. Ardından ortakulak basınç ölçümü adı verdiğimiz tympanometrik tetkik çalışmaları yapılmalıdır. Bu çalışmalar da teste 226 hz lik basınç ölçümü ile sınırlı olmamalıdır. Multifrekans diğer frekanslarıda kapsayan basınç ölçümleri teste ilave edilmelidir. Zira genellikle sınırlı bir basınç ölçümü kişi hakkında genellikle yeterli veri sağlamamktadır. Bunun yanı sıra Östaki fonksiyon testleri ile östaki kanalının hareketliliği fonksiyonel olarak tespit edilmelidir. Bu tespit yeni jenerasyon ölçüm cihazları ile daha net bilgiler vermektedir. Ayrıca odyogram ( işitme frekans ve desibel seviyelerindeki işiştme kayıpları tespit edilmeli, kaybın zardaki çökme ile uyumlu seviyesi olmalıdır.
Mutlaka ayrıntılı bir görüntüleme işlemi yapılmalıdır. Bilgisayarlı tömografi ve manyetik rezonans ( MR) görünteleme işlemi yapılmalıdır. Bu çalışmalarda gerek östaki kanalının ağzı gerekse kanalın dar kısımları tespitedilmeli.Tespit edilirken işlem sırasından burun valsalva yani burun sıkılarak kulağa kava basıncı gönderme işlemi yapılmalı radyolojik olarak kanalın fonsiyone olup olmadığı tespit edilmelidir. İşlem yapılırken fonksyonel işlemler ile desteklenmelidir.
Enfeksiyon ya da alerjik reaksiyon gibi sebeplere bağlı olarak kısa sürede gelişen östaki fonksiyon bozukluklarında mukoza şişliğini azaltan ilaç ve burun spreyleri genellikle faydalı olurken uzun süreli kronik östaki fonksiyonlarında ilaçla tedavi çoğu zaman başarısız olmaktadır. Valsalva manevrası gerçekleştirmede yetersizlik olur.
Toplumda %1 civarında karşılaşılan farklı derecelerdeki kronik östaki tıkanıklıklarının tedavisinde günümüze kadar çok farklı yöntemler denenmiş olmasına karşın komplikasyon riski düşük, etkili bir yöntem bulunamamış ve belirgin şikayeti olan hastalarda orta kulak basıncının dengelenmesi amacı ile kulak zarı üzerine havalanma tüpü yerleştirilmesi en fazla tercih edilen yöntem olmuştur. Östaki borusunu bypass etmeyi hedeflenmektedir. Bir çözüm gibi olmasına rağmen kulak havalanma tüplerinin kulak zarı üzerinde uzun süre kalması ise zarda kalıcı delinmelere, kireçlenmeye, enfeksiyonlara ve sürekli sudan korunma gerekliliği nedeni ile hastanın hayat kalitesinde bozulmaya neden olmaktadır. Yakın geçmişte uygulanmaya başlanan “Balon ile Östaki Borusu genişletilmesi” tekniği kronik östaki kanalı tıkanıklığı olan hastalarda oldukça başarılı sonuçlar vermektedir.
Östaki borusunun ciddi kronik fonksiyon bozukluğuna bağlı olarak orta kulakta sıvı birikmesi, kulak zarında çökme, cepleşme, orta kulak yapılarına yapışma gibi problemleri olan hastalar ve östaki borusu fonksiyonunun yetersiz olması nedeni ile özellikle uçak yolculuklarında ya da su altı sporları sırasında ilaç desteğine rağmen orta kulak basıncının eşitlenememesine bağlı orta kulakta sıvı toplanması, enfeksiyon, kanama ya da ciddi ağrı problemleri yaşayan hastalar “balonla Östaki Borusu genişletme” işlemi için uygun adaylardır. Balon tuboplasti işlemi östaki fonksiyon bozukluğu nedeni ile sık orta kulak enfeksiyonu geçiren ya da orta kulakta sıvı birikmesi ve kulak zarında çökme gibi problemleri olan çocuklarda da başarı ile uygulanabilmektedir.
Özellikle kısa süredir şikayeti olan hastalarda balonla genişletme işlemi yapılmada önce kulak kemiği, sinüsler, burun ve geniz bölgesinden köken alan, enfeksiyon, alerji tümör gibi Östaki Borusu fonksiyonunu etkileyebilecek bir patolojinin bulunup bulunmadığı mutlaka araştırılmalıdır.
Yakın geçmişte uygulanmaya başlanan “Balon ile Östaki Borusu genişletilmesi” tekniği kronik östaki kanalı tıkanıklığı olan hastalarda oldukça başarılı sonuçlar vermektedir. Bu teknikte Östaki kanalına geniz tarafındaki ağzından burun yolu ile yapılan endoskopi eşliğinde özel bir kateter ile girildikten sonra kateter üzerindeki balon kanalın kıkırdak yapıdaki bölümü içinde şişirilmekte ve kanalın genişlemesi sonucunda fonksiyonlarında uzun süreli düzelme sağlanabilmektedir. östaki tuboplasti kronik tıkanıklıkları tedavi etmek için yeni efektif bir tedavi yaklaşımıdır
Uygun hastalarda son derece güvenli olarak uygulanan balon ile genişletme işlemi çoğunlukla genel anestezi altında yapılmakta ve bütün işlem iki taraf için 15-20 dakika civarında sürmektedir.
İşlem genel anestezi altında endoskoplar yardımıyla östaki tüpünün nazofarengeal ağzının bulunması ile başlar. Kateterler yardımıyla kıkırdak kısmına balon ilerletilir. Saline solüsyonu ile 10 bar basınça kadar 2 dakika şişirilip beklenir. Daha sonra balon indirilip işleme son verilir. İşlem sonrası hastanın ertesi günden itibaren günde 3-5 defa valsalva manevrası yapması, nazal steroid, nazal lavaj ve antibiyoterapi kullanması önerilir.
İlk defa 2010’da Ockermann ve ark. bir grup hastada kullanımını tanımlamışlardır. Şu anda dünyada kullanımda 3 çeşit balon bulunmaktadır: Prof.Dr. Holger Sudhoff tarafından geliştirilen Bielefeld balon sistemleri (Spiggle & Thesis, Almanya ), Reliva Solo Sinüs Balon Dilatasyon sistemleri (Acclarent, ABD), Reliva Vortex sinüs irrigasyon kateteri olmak üzere uygulamalarda kullanılmaktadır. Binlerce sorunu olan hastada bu girişimler uygulanarak, çalışmayan ve fonksiyon görmeyen östaki kanalı balon yöntemiyle açılmıştır. Tıbbi literatürde pek çok yayınlanmış sonuçları mevcuttur. Tedaviden fayda görme oranları tıbbi literatürdeki yayınlara bakıldığında % 80-90 arası olduğu bildirilmiştir.
Yeni yöntem olan kulak kanalı olan östaki kanalının balon yöntemiyle açılmasını uygulamaktayız. Pek çok Kulak hastalığına neden olan kanal problemlerinin tedavisi, artık mümkün kılmaktadır. Unutmayın; Geç kalmak ileride ciddi kulak hastalıklarına davetiye çıkararak, kulak işitmesini bozar ve telafisi mümkün olmayan kronik kulak hastalıklarına neden olabilir.