Uyku Apnesi Veya Tıkayıcı Uyku Hastalığı
Uyku sırasında solunumun durması ve oksijenlenmeni...
Bilimsel çalışmalarda ,Hafif uyku apnesi varlığı olan grupta kanserden ölüm riski artış ile ilişkili bulunmuştur. Orta uyku apnesi olanlarda kanser ile ilişkili ölüm riskinin iki kat daha arttığı bulunmuştur. Ağır uyku apnesin de, kanser riski yaklaşık beş kat artış ile ilişkilendirilmiştir. Bu nedenle uyku apnesi dikkate alınması ve tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır.
2012 yılında yapılan bir çalışmanın sonuçları son yapılan Amerikan Toraks Derneği toplantısında sunuldu. İnsanlarda Uyku apnesi ve kanser arasında bir bağlantı kurmak için iki çalışma yapıldı. ilk çalışmalar hayvanlar üzerinde yapıldı. Bu çalışma da farelerde kanser ve uyku apnesi arasındaki ilişkiye dair kanıtlar bulundu. Bu İpuçlarından yola çıkılarak insanlarda yeni araştırma sonuçları ortaya kondu.
Çalışmalardan biri Wisconsin Üniversitesi'nde yapıldı. Araştırmacılar obstrüktif uyku apnesi ve kanser ölümleri arasında olası bir ilişkiyi araştırmak için uzun vadeli, kapsamlı bir uyku çalışması verileri kullandılar. 1522 erkek ve kadının, uyku ve sağlığı ile ilgili verileri 22 yıl boyunca takip edildi ve sonuçlar derlendi. Araştırmacılar, yaş, cinsiyet, kilo ve sigara dahil olmak üzere, kanser riskini etkileyebilecek diğer faktörleri hesaba katarak bunların analizi için ayarlamalar yaptı.
• Hafif uyku apnesi varlığı olan grupta kanserden ölüm riski yüzde 10 artış ile ilişkili bulunmuştur.
• Orta uyku apnesi olanlarda kanser ile ilişkili ölüm riskinin iki kat daha arttığı bulunmuştur.
• Şiddetli uyku apnesinde, kanserden ölüm yaklaşık beş kat artış ile ilişkilendirilmiştir.
İkinci olarak yapılan çalışmada, İspanya Valencia General de Requena hastanesinde araştırmacılar 2000-2007 yılları arasındaki uyku apnesi tedavisinde olan 5246 hastanın verilerini incelendi. Araştırmacılar aynı zamanda kanser riskini etkileyen diğer genetik ve yaşam tarzı faktörlerini de dikkate alarak çalışmalarını düzenlediler. Yapılan çalışmada ciddi OSA hastalarında kansere yakalanma riskinin yüzde 65 daha yüksek olduğunu buldular .
Bu konudaki ilk çalışmalarda hayvanlarda kanserle ilişkili bu bağlantı bulunmuştu. Bu son yapılan iki çalışmada insanlarda uyku apnesinin kanser ile bağlantılı olduğu ilk kez belirlendi. Barcelona Üniversitesi'ndeki araştırmacılar farelerde uyku apnesi ve kanser arasındaki bağlantıyı ortaya koymuşlardır. Burada araştırmacılar bir tür kanser çeşidi olan melanom tümörünün normal ve düzenli oksijen solunumu olan farelere göre oksijen yoksunluğu olanlarda daha çabuk büyüyüp yayıldığını bulmuşlardı.
Periyodik oksijen yoksunluğu, bu hipoksi yani vücudun oksijenlenememesi olarak bilinir. Uyku apne hastalığının temel özelliğidir. Uyku apnesi olan kişilerde havayollarının tıkanmasına bağlı kısa bir süre vücut oksijenden mahrum kalır. Solunum kesilir ve kan da oksijen seviyesi düşer. Uyku apnesinin şiddeti ve nefes kesintisi dönemlerinin ne sıklıkta olduğu yapılan tetkiklerle belirlenir. Bu tetkiklerden en önemlisi polisomnografi adı verilen uyku testidir. Bu testlerin sonucunda bir derecelendirme yapılır. Hafif dereceli uyku apnesi, uykuda solunumun saatte 5-15 kere kesilmesi olarak kabul edilir. Orta dereceli uyku apnesi, uykuda solunumun saatte 15-30 kere kesilmesidir. Şiddetli derecede uyku apnesi uykuda solunumun saatte 30 kez veya üstü kesilmesi olarak kabul edilir.
İnsanlarda yapılan bu iki çalışma da kansere yakalanma veya kanserden ölüm nedeni olarak uyku apnesi ile kurulan ilişkiye dikkati çekmek için yapılmıştır. Bu çalışmalar uyku sırasında uyku apnesi ve oksijen yoksunluğu etkilerini araştıran önemli bir devrim niteliği taşımaktadır ve bir ilk adımdır. Yeni araştırmalara yol gösterecek niteliktedir.
Bu çalışmaların temel düşüncesi uyku apnesinin, tedavi edilmezse vücut için tehlikeli ve sağlığa zararlı olduğudur. Bu son uyku apnesi ve kanser haberlerinden önce de, uyku apnesinin zaten birçok ciddi sağlık sorunları ile ilişkili olduğu bilinmekteydi.